Faith = İnanç
Catch me if i fall = Düşersem yakala beni
I'm can't just carry on this way = Sadece bu yolda devam edemiyorum
And every time = Ve her zaman
I turn away = Dönüp giderken
Lose another blind game = Bir diğer kör oyunu kaybediyorum
The idea of perfection holds me = Mükemmellik düşüncesi beni kontrol altına altına alıyor
Suddenly i see you change = Birden seni değişirken görüyorum
Everything at once = Birden bire herşey
The same = Aynı
But the mountain never moves = Ama dağ hiç hareket etmiyor
Rape me like a child = Tecavüz et bana, bir çocuk gibi
Christened in blood = Kan içinde vaftiz edilmiş
Painted like an unknown saint = Bilinmeyen bir aziz gibi boyanmış
There's nothing left but hope = Geriye hiçbir şey kalmadı, umuttan başka
Your voice is dead = Senin sesin ölü
And old = Ve yaşlı
And always empty = Ve her zaman boş
Trust in me through closing years = Yaklaşan yılların içinden güven bana
Perfect moments wait = Mükemmel dakikalar bekler
If only we could stay = Keşke kalabilseydik
Please Say the right words = Lütfen doğru kelimeleri söyle
Or cry like the stone white clown = Ya da taş beyaz soytarı gibi ağla
And stand forever = Ve ayağa kalk
Lost forever in a happy crowd = Mutlu kalabalığın içinde sonsuza değin kayıp
No one lifts their hands = Kimse ellerini kaldırmıyor
No one lifts their eyes = Kimse gözlerini kaldırmıyor
Justified with empty words = Boş sözlerde doğrulanmış
The party just gets better and better = Parti gittikçe daha iyi oluyor
I went away alone = Yalnız başıma uzaklaştım
With nothing left = Hiçbirşey kalmadı
But faith = Sadece inanç